Kayıtlar

Mayıs, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Piano Guys

Resim
Kafka hani demis ya 'Insanin mutlu olmasi icin yaptigi isi sevmesi yeter.' diye. Yukardaki videoyu izleyip sonrada nette haklarinda kisacik bir sorf yaptiktan sonra Kafka'nin bu sozunu hatirlamamak isten bile degil.  Harika manzaralar esliginde onlari dinlerken butun o enstrumanlari oraya nasil tasidiklarini merak etmeden edemiyorsunuz. Benim gibi orta okul yillarinda bir iki sene zorunlu olarak flut calmak disinda hic bir muzik enstrumanina dokunmadiysaniz bir cok aleti birden calan insanlara hayranlik duymamaniz mumkun degil. Bizim zamanimizda okuldaki alt ve orta gelir seviyeli ailelerin cocuklari flut, ortanin ustu ve ust gelir grubuna dahil ailelerin cocuklari da org yada gitar kullanirlardi. Org belkide cok pahali bir sey olmasindan degil ama bize cok yabanci oldugundan mutevellit bizim eve hic ugramadi. Muzige bir kaabiliyetimin de oldugunu sanmiyorum ama belkide kesfedilmeden yok olan yetenekler sinifindanimdir. Ikinci secenek sonuc itibariyle melankolik olsada da

Bir Otel Aynasından Yansımalar yada 'Ömür Dediğin' 1

Resim
Gezmek ömürden değildir derler bizim oralarda ya belki de mevcut  ömür sermayesine   katkıda bulunmak için mi denilmistir bilinmez bende gezmeyi severim. Hatırladığım ilk uzun yolculuk memleket-Marmaris arası takriben 5 yaşlarımda çekilen 4-5 fotoğrafta kodlanmış bir tatile dair. Ne kadar 'uyumlu'(!) bir çocuk olduğumu annem ne zaman görse o fotoğrafları  hatırlatmadan edemez. Daha sonra 7 yasında yataklı vagonla yaptığımız  3 gün süren memleket-İstanbul yolculuğu ve trenle ilk tanışmam. Ufak maceralarla dolu, uçsuz bucaksız gelincik tarlalarına selam verdiğim, içimde ilk şiir yazma aşkı uyandıran o gezi.... 11 yasında tekrar aynı güzergahta fakat bu kez ergenlik döneminin en fırtınalı günlerine rast gelmesinden mütevellit bi sürü puslu hatırayla dolu baska bir  yolculuk... Daha sonraları babamin zorluklarla satın aldıği Murat 131 ile çıkılan Urfa gezisi, daha sonra Konya gezisi, ve en unutulmazı Karadeniz gezisi. Gezi dediysem sizi yanıltmiş olmak istemem. Öyle büyük planlarl

31 Bahar + 1 Bahar - Hazan Mevsimi / Guz =??? Elde Var Kac ???

Resim
Sabah işe giderken önünden geçtiğim evlerin önündeki rengarenk çiçeklere, pembe, eflatun, beyaz çiçeklerle bezenmiş ağaçlara, havadaki bahar kokusuna dalıp gitmemek elde değil bugünlerde.... Bahar umut, aşk, neşe soluklatıyor kısacık ömründe... Yaz doğumlu olduğuma göre ilk yıl baharı saymazsak 30 kusur bahar geçirmişim. Hatırladığım ilk bahar bahçeli evimizin bahçesindeki iki kiraz ve bir vişne ağacının çiçeklerine dair... Anneannemlerle bizim evi ayıran duvarın köşesindeki miş kokulu leylağı nasıl unuturum?? Bitmiş yağ tenekelerine dikilmiş gülleri şimdinin süslü puslu saksılarında salınan güllere asla değişmem. Hele evin girişine yakın yerde  arz-i endam eden, tüm duvarı nerdeyse kaplayan sarmaşık güller... Açık pembe, uçarı, yaramaz çocuklar gibi bir görünüp bir kaybolan ama uzun süre arzı endam eden  'adi' güller.. Bilmiyorum kim yakıştırmış onlara böyle kötü bir sıfatı ama aşı güllerin aristokrasi altında ezilsede mis gibi kokularıyla etrafı büyüleyen, gül şerbeti, su

Elveda Insanlik Demekten Baska Care Var Mi???

Resim