What makes a good life???

Bir yılı aşkın süredir yazmayıp böyle bir başlık ile geri dönmek de neyin nesidir bilemedim. Yazmak her zaman meyve vermeyen bir ağaç gibi ruhumun tam ortasında durur mağrurca... Çıkan fırtınalara, çorak geçen mevsimlere inat kurumaz, terketmez. Mevsimlik ilişkilere gönlünü kaptıran bahçe sahibine küşer, meyveye durmaz her zaman... Nicedir gönlünü almaya çalıştığım doğrudur. Doğru yer, doğru zaman, doğru materyal doğru ruh hali mazeretlerinden sıkılmış olmalı ki bu kez barışmamız epeyce uzun sürdü. Uzun süredir görüşmeyen eski iki dost misali resmi davranıyoruz şu an ikimizde... İlerki günlerin getirebileceklerini kim bilebilir??

Başlığa dönecek olursam TED Talks da izlediğim video dan aklımda kalan sorudur kendileri. Generation Y yada Milennials yada Türkçe deyişle Milenyum nesline bu soru sorulduğunda  tipik cevaplar verilmiş tabi ki: Önce para, sonra sağlık, sonra iyi bir iş, ünlü olmak vs.
Harvard Universitesinin 1930 yıllarında başlattigi ve  hala devam eden bir araştırmada 700'den fazla deneği 70 yılı aşkın bir süre izlemişler. Seçilen denekler arasında Harvard mezunları olduğu gibi 1930'larda Boston'ın ghetto larında yaşayan düşük gelir grubundan insanlarda varmış. Şimdlerde 80'ini çoktan geçmiş deneklerle hala araştırma devam ediyormuş. 10 yıllık aralarla her deneğin sağlık durumu, beyin tomografisi, aile ve sosyal ilişkileri mercek altına alınıp dosyalanıyormuş. Aranan cevap başlıktaki soru: İyi  bir yaşam için ne lazım??

Beden ve fizik sağlığı göz önüne alındığında tartışmasız 'What makes a good life?' sorusuna cevap 'Sağlam İlişkiler' olmuş. Arkadaş çevresi sağlam, aile ilişkileri güçlü, akrabalık bağları kuvvetli deneklerin hem bedenen hem ruhen daha sağlam oldukları gözlemlenmiş ve yapılan röportajlarda da bu durum bariz şekilde resmedilmiş. Yalnız, sosyal çevresi dar, aile ilişkileri bozuk deneklerde alzheimer, umuntkanlık gibi hastalıkların daha sık görüldüğü ortaya çıkmış.

İnsanların ellerindeki küçük ekranlara birbirlerinin yanında bile kilitlendiği bu çağda sinsice hayatlarımıza çöken aslında yalnızlığın puslu havası... Sosyal medya ise gerçek ilişkilerin sanal yansımasından ibaret. Uzun vadede sadece bir kandırmaca... Bu kadar beraber ve bu kadar yalnız olmak da bizim neslin ve gelecek nesillerin yaşadığı ve yaşayacağı en büyük ironi galiba... Peter Pan'ın Olmayan Ülkesi gibi Sanal ilişkilerin Sanal Birlikteliğinde bir yaşam biçimi... Sahi 'What makes a good life?' diye bir haşhtag mi açsak?:)

Yorumlar

  1. dostumm özlemişimm..yazsan ya arada nasıl güzel gelir bu gurbet içinde gurbet hallerine...

    YanıtlaSil
  2. Şahane yazı...İçinizdeki ağacın her daim meyve vermesi dileklerimle..Yazmaya devam..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Umut iyi bir kahvalti, fena bir aksam yemegidir.

YASAMAK ZOR ZANAAT VESSELAM...

Ardic Agaci