Bir Gezi Hikayesi de Ben Yazayim Derken 2

                                           BOLDT CASTLE (Heart Island)

Efendim yukardaki resmi tabi ki ben cekmedim. Telefonumla cektigim mutevazi  fotograflari begenmedigimden degil de asil anlatmak istedigimi tam ifade edememelerinden mutevellittir bu durum... Resime biraz dikkatle bakarsaniz adanin kalp seklinde oldugunu goreceksiniz. Bu ada da neyin nesi, nerde diyenlere bakiniz; asagidaki resim

                                           THOUSAND ISLANDS
Kanada ve Amerika arasindaki Ontario golunun ustunde irili ufakli 1800 kadar ada varmis. Vaktiyle 3 farkli kesif grubu 3 farkli rakamla geri donseler de ortalama rakam olarak 1800 civarinda anlasmislar. Ada sayilabilmesi icin en az bi agacin ustunde yetismesi sartmis. Butun bunlari stand up komedyenlerine bes basacak bot turu rehberinden ogrenmis olduk. Bogaz koprusunu andiran Amerika ve Kanada'yi baglayan koprunun ismi de Rainbow (Gokkusagi) Bridge imis.

Kucucuk  adalarin ustunde yukardaki gibi evleri gorunce sasirmamak elde degil dogrusu. Bu evleri buralara yapmakta kolay olmamis tabiki. Bi kere kanalizasyon ve elektrik sistemini kurmak icin bile dudak ucuklatacak rakamlar gerekebiliyormus. Bizim ev zannettigimiz bazi binalarin cevredeki milyonerlerin balikci barinaklari oldugunu bilmek de enteresan dogrusu.

BOLDT CASTLE 

Ilk resimdeki satoya donecek olursak 1900'lu yillarin basinda George Boldt adli bir is adami bu adayi satin almis ve esi Louise icin bu satonun yapimini baslatmis. 120 odali, onlarca somineyle doseli 6 katli satonun yapiminda 300 tane tas ustasi gunluk 10 saat 1,5$ yevmiyeyle calisarak satoyu insa ederken karisinin ani olumu uzerine George Boldt bir telgrafla satonun yapimini durdurun emri vermis ve bir daha da olene kadar adaya ayak basmamis ve sato yillarca tam 73 yil kaderine terk edilmis. 
Yukaridaki resim George Boldt'un sadece cocuklar icin insa ettirdigi 'playhouse' yani oyun evi. Sadece bu bina bile en ince ayrintisina kadar adanin ve satonun ibretlik hikayesini anlatmaya yetiyor aslinda. 13 yasinda bes parasiz Amerika'ya goc eden ve sonra inanilmaz zengin olan George Boldt karisi icin kalp seklinde insa ettirdigi satoya bir daha ugramayarak belki de herkesin faniligini  bir kez daha fisildiyor bakmasini bilene.

                                           BOLDT CASTLE POWER HOUSE
Bu da adanin on tarafinda konuklari karsilamak icin yapilan en az sato kadar guzel olan baska bir bina. Binanin ici restore edilerek satonun ilk planlandigi sekliyle sergilemeye calissa da muhtesem manzaraya karsi kahvesinin yudumlayan (ben olsam cay icerdim) kimsenin olmadigini bilmek de huzunlendiriyor insani. Olumun ne kadar gercek dunyanin da ne kadar yalan oldugunu carpiyor satodaki her oda her mobilya.Bunun gibi gezilecek baska satolar da varmis ama biz bir gunlugune gittigimiz icin digerlerini ziyaret edemedik. Maybe next time? Who knows?
                                           SINGER CASTLE
Efendim bu satoda da dikis makinesi singer fabrikasinin ilk CEO larindan Frederick Bourne isimli bir milyonere aitmis. Gidip gorme firsatimiz olmasa da bir zindani bile olacak kadar ortacag mimari ozelliklerini tasiyan bir satoymus. Bu kez gercekten bir gezi hikayesine benzedi. Degil mi ama?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Umut iyi bir kahvalti, fena bir aksam yemegidir.

YASAMAK ZOR ZANAAT VESSELAM...

Ardic Agaci