Kar Guzellemesi


Soğuk ne kadar enteresan bir kelime... Söylemesi zor, anlatması zor hele hele yaşaması daha da zor... Yıllar önce yaklaşık 45 dakika dondurucu soğukta yürümek zorunda kaldığım bir gün soğuğun şimdiye kadar bana hep sevimli yada hem severim hem döverim diyen yüzünü  o ana kadar hissettiğimi,aslında bir de bıçak gibi kesen,  gözlerinden yaşlar dökülmeden donduran tarafiyla karsilastigimda ona kırılmadım diyemem; ancak ne zaman lapa lapa kar yağsa çocuklar gibi sen, yağan karın altında yürümeyi, koşmayı arzularim; azıcık üşüşemde kısa süre sonra sıcak bir çatının duvarlarının arasına gizlenebileceğimi bilmenin verdiği saadet hissiyle mamur geçen dakikalar, hiç bitmese dediğim anlardandır herhalde... Orta okulda varlikli bir aileden gelen bir arkadaşım kar yağdığında, ki büyüdüğüm şehirde çok fazla yağdığı söylenemez, babası ve kardeşleriyle birlikte evlerinden çıkıp yürüyerek şehrin ünlü pastanesine gittiklerini, sahlep içtiklerini, dönüşte de hep birlikte kar topu oynadıklarını anlattığında büyülenmiş gibi olduğum yerde kalakaldığımı ve içimde aynı şeyi yaşamak için kaç tane keşke çektiğimi aradan geçen bunce yıla rağmen hatırlıyorum. Neden? Birincisi bizim oturduğumuz yer öyle şehir merkezine yürüyerek gidecek mesafe de değildi ve etrafta küçük bir bakkal ve fırından başka hiç bir dükkan yoktu. Kimse kayıp düşmesin diye tabanına odun talası dökülmüş, cam kokan dolmuşta yolculuk yapıp çarşıya gitmekte pekala işime gelirdi ama o yıllarda pastaneye gitmek helede ailece hem de dondurma yenmeyen kış aylarında pek bizim ailede kabul gören bir şey değildi. Annem kış aylarında şiddetlenen hastalığından dolayı hem madden heme manen en hassas dönemini geçirirken benim pastaneye sahlep içmeye gidelim, kar topu oynamaya gidelim demem de hiç yakışık almazdı. Sonraki yıllarda süt paketlerinde satılan içime hazır sahlepi ısıtıp pencerenin önüne kurulup yağan karı izlesem de  o çocukluk özlemim giderilmiş değil galiba.
Sanırım ilkokul 5'e gittiğim yılın kış ayları yine bi süpriz yaparak karlarla dolu gelmişti. Bu kez oturduğumuz apartmandaki bir arkadaşımla aşağı ınıp kar topu oynamaya yeltenmiş, yeni ameliyat olan annemden çekine çekine istediğim aşağı inme isteğimi kopartmıştım.  Kabanlarımızı giyip eldivenlerimizi takip henüz tepelenmemiş arka bahçedeki karla oynamaya yeltenmiş, botlarımızın bıraktığı izlere eğlenerek bakarken etrafımızdaki her şeyi unutmuştuk sanki... Daha beş dakika geçmeden arkadaşımın annesi balkondan kafasını uzatmış onu eve tekrar çağırmıştı bile. Bir süre yalnız karla vakit geçirirken biraz Nazike Teyzeye kızmış ama karın verdiği keyften yalnızlığımı unutmuştum ki kafamdan aşağıya dökülen önce kimliği tanımlanamayan sonra saçlarımdan süzülen şehriye tanelerinden şehriye çorbası olduğuna kanaat getirdiğim sıvıyla karın bütün büyüsü kaçmıştı. Sonradan karşı komşumuzun kayınvalidesinin kuşları besleme niyetiyle balkondan aşağı koca bir tabak dolusu çorbayı devirdiği anlaşıldı anlaşılmasına da bu kez belime kadar uzanan saçlarıma nüfus eden şehriye ve soğan parçacıklarını kimin temizleyeceği bir muamma haline donustu. Annem parmakları sargili bu işi yapabilmesi mümkün değildi, anneannem kendi evindeydi ve bu karda kışta onu bu iş için bize çağırmak hem okkalı bir azara hemde annem açısından benim en az iki saat öyle beklememe yol açacakti ki asla ve kat'a soz kunusu olamazdi. Babam iş yerindeydi, kendi kendime temzleyebilme ihtimalim annem açısından mevzubahis bile değildi. İşte ben saçlarımda çorba annemin karşısında kocaman kız olmama rağmen hala dışarda arkadaşımla kar topu oynamak istememin cezasını isittigim azarlarla sözlü olarak çekmekte bu arada saçımı temizleyecek ihtimaller birer birer gözden geçirilmekteydi. Annem bir kaç dakika içinde en iyi çözümün alt komşumuzun büyük kızını çağırmakta buldu, tabi yaşlı olmasından mütevellit olayın maktulu olarak komuşumuzn kayınvalidesine hiç bir şey diyemedi(k)m.  Bir kar maceramda maalesef kısa ve acılı bir şekilde sonuçlanmış, olayın yankıları benim her  dışarı çıkıp oynama teşebbüşümde tekrar tekrar kenidini hissettirmisti. Nerden geldi şimdi bütün bunlar aklıma?? Akşam saatlerinde kar yağışının beklendiği haberi tekrar kara karşı şu ana kadar genellikle tek taraflı güzellemeleri aklıma getirdi. Hadi şimdi kar yağarsa sizde elinize sıcak bir sahlep yada çay alın ve kurulun pencerelerinizin kenarına. Bakalım sizin aklınıza ansızın neler gelecek???

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Umut iyi bir kahvalti, fena bir aksam yemegidir.

YASAMAK ZOR ZANAAT VESSELAM...

Ardic Agaci